Kanal D'de yayınlanan “Bir Umut Yeter” adlı dizinin 6 Ekim'de gösterilen bölümünde geçen “Bunun sütü bozuk. Annesi şoförün yeğeniydi çok güzeldi. Tam bir Çerkes kızı” ifadelerine CHP Milletvekili Ali Öztunç'tan sert tepki geldi.
Öztunç, dizinin senaristi, yapımcısı ve kanal yöneticilerini özür dilemeye davet etti.
Başrollerinde Tolgahan Sayışman, Esra Bilgiç Töre ve Hazal Subaşı’nın yer aldığı dizide geçen ifadeler her kesimden insanı rahatsız ederken, aynı zamanda eski bir RTÜK üyesi olan CHP’li Ali Öztunç, “Çerkes nüfusunun yoğun olarak yaşadığı Kahramanmaraş’ın milletvekili olarak bu dizide kullanılan ayrımcı dilden ve yakışıksız üsluptan ben de son derece rahatsız oldum” dedi.
“Çerkes örfünde birisi haksızlığa uğrarsa onun hakkı kendine bırakılmadan başkaları tarafında savunulmalı” ifadelerini kullanan Öztunç, sorumluları özür dilemeye çağırarak bir daha böyle bir olayın tekrarlanmaması için gerekli hassasiyetin gösterileceğinin taahhüt edilmesini istedi.
“PEK ÇOK KESİMDE İNFİALE NEDEN OLDU”
Öztunç’un konuyla ilgili basın açıklamasının tamamı şu şekilde;
“Kanal D Televizyonunda 6 Ekim 2018 Cumartesi Günü yayınlanan “Bir Umut Yeter” adlı dizide Çerkeslere ve kadınlara yönelik olarak kullanılan ayrımcı dil başta Çerkes yurttaşlarımız ve kadınlarımız olmak üzere toplumun pek çok kesiminde infiale neden olmuştur. Halkımız ve Sivil Toplum Kuruluşlarımız konuyu çeşitli kanallardan gündeme taşımış, RTÜK ve Kanal D başta olmak üzere ilgili kurumlara şikayetlerini yoğun bir şekilde resmi kanallardan bildirmişlerdir.
RTÜK'TEN CEZA!
Kafkas Dernekleri Federasyonu (KAFFED) dizi ve Kanal D'yi Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'na (RTÜK) şikayet etti.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu KAFFED’in şikayetini haklı bularak Kanal D’ye ağır ceza uyguladı.
Buna göre konuyu gündem dışı görüşen RTÜK, Kanal D Televizyonuna Eylül ayı reklam gelirlerinin yüzde üçü oranında ceza kesti.
Kanal D Televizyonunda yayınlanan “Bir Umut Yeter” dizisinde yer alan bir sahnede Çerkesler bağlamında ayrımcılık ve nefret suçu içeren ifadelerin kullanılması Federasyonumuzda, üye derneklerimizde, derneklerimizin üye tabanlarında ve genel olarak toplumumuzda infiale neden olmuştu.