CENGİZ TOPEL YILDIRIM ADAYLIK YARIŞINI TOPLAR

Yerel seçimlere doğru siyasetteki bütün sıcak gelişmeler, CNN Türk’te yayınlanan, Ercan Gürses'le Türkiye'nin Gündemi'nde değerlendirildi. Sunucu Ercan Gürses’in sorularını, Eski Devlet Bakanı Önay Alpago, Akademisyen-Yazar İdris Kardaş, Araştırmacı-Yazar Mustafa Şen ve Hukukçu Ömer Lütfü Avşar yanıtladı.

Dün Hürriyet’te çıkan, Rifat Başaran’ın “CHP kulislerinde yeni iddia! Düğümü o isim çözecek” haberine değinen Gürses,” Cengiz Topel Yıldırım, Ankaragücü eski başkanının da CHP’de gündeme geldiği belirtiliyor” dedi. Mansur Yavaş’ın ‘rozetsizlik’ açıklamasının CHP’den büyük tepki aldığını söyleyen Gürses, ‘Ankara konusunda CHP nereye gidiyor?’ sorusunu konuşmacılara sordu.

Hukukçu Ömer Lütfü Avşar şunları söyledi:

Çok ciddi ve detaylı bir haberdi. Zaten orada CHP’nin de İYİ Parti’nin de gündeminde başından beri, hiçbir şekilde Mansur Bey’in olmadığı net bir şekilde yer alıyor. Malum olduğu üzere, Mansur Bey yerel seçimler gündeme geldiğinde, geçmişteki başkanlık adaylığı nedeniyle bir takım gazeteciler tarafından gündeme taşındı. Tabi ki siyasi parti liderleri kamuoyunda dayatılan baskıyı ciddi olarak değerlendirmişlerdir. Ama ben hiçbir zaman ciddi bir aday adayı olarak değerlendirildiğini zannetmiyorum.  Gelişen süreçte de görülüyor ki Sayın Cengiz Topel Yıldırım her iki parti liderleri seviyesinde olumlu bir yaklaşımı elde etmiş durumda.  CHP’deki adaylık yarışının toparlanacağı kanaatindeyim. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bilgisi dâhilinde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’le de görüşmeleri olmuş.

Ercan Gürses ‘rozetsizlik’ tartışmalarıyla ilgili Eski Devlet Bakanı Önay Alpago’ya soru yöneltti. Alpago, Mansur Yavaş’ın görüşüne katılmadığını, bir aday hangi siyasi partiden aday olmuşsa onun rozetini takması gerektiğini söyledi.  Konuyla ilgili, Mustafa Şen de, “Bir siyasi partinin, siyasete emek vermiş onlarca insanı vardır. CHP’nin veya İYİ Parti’nin… Siz bir seçime girdiniz kaybettiniz, ertesi gün rozeti çıkarttınız attınız. Gittiniz işinizle, gücünüzle ilgilendiniz. Helalinden çoluk çocuğunuzun rızkını temin etmeye çalıştınız. Bütün paranızı da oraya harcadınız. Öbür taraftan da bir kısım insanlar, hem ömürlerini, hem paralarını, hem her şeylerini, vakitlerini biraz da ailelerinden fedakârlık ederek siyasete harcadılar. Siz onlara diyorsunuz ki bunlardan bir şey olmaz, genel başkanlara demiş oluyorsunuz yani. Siyasi etik açısından bunu çok doğru bulmuyorum.  Yavaş’la bir tanışıklığın bir husumetim de yok ama bu siyasal etiğe çok uygun değil. Siyasal üslubun daha düzgün olması gerekir. İnsana sorarlar daha önce ne kazandınız ki bunu taahhüt ediyorsunuz?  Koyduğunuz seçim başarısı nedir? Bu soruların cevabı değil.”